İzlenmesi Şiddetle Tavsiye Edilen Animasyon Filmi ''Ateş Böceklerinin Mezarı''

Ateş Böceklerinin Mezarı
Isao Takahata'nın yazıp yönettiği, 1988 yapımı animasyon filmidir. Film Akiyuki Nosaka'nın, II. Dünya Savaşı'nda açlıktan ölen kız kardeşinden özür dilemek amacıyla yazdığı Hotaru no Haka  isimli kısmi otobiyografik romanından uyarlanmıştır.
Tür: Savaş / Dram , Süre: 89 Dakika , Ülke: Japonya , Dil: Japonca , 
Oyuncular: Tsutomu Tatsumı (Seita), Ayano Shiraishi (Setsuka)
Konusu: Ateş Böceklerinin Mezarı II. Dünya Savaşı'nın sonuna yakın bir dönemde Japonya'da geçer. Filmde, bombalanan Kobe şehrinde hayatta kalmış on dört yaşındaki Seita ve onun dört yaşındaki kız kardeşi Setsuko'nun umutsuz çabaları anlatılmaktadır. Seita, bir istasyonun köşesinde ölür. Ardından ruhu, kız kardeşinin ruhuyla bir araya gelir ve kardeşler trenle çeşitli istasyonlardan geçerken geçmiş anlatılmaya başlanır.
Liman şehri Kobe'ye bombalı saldırı yapıldıktan sonra anneleri ölen çocuklar, teyzelerinin yanına giderler. Başlangıçta iyi görünen teyzeleri zamanla çocuklara daha az yemek verip daha kötü davranmaya başlar. Bunun üzerine kardeşler şehrin dışında yer alan eski bir sığınağa taşınmaya ve kendi kendilerine bakmaya karar verirler. Seita, kendisi ve kız kardeşi için tarlalardan sebze çalmaya ve bombalama esnasında evleri yağmalamaya başlasa da yiyecek bulmak giderek zor bir hale gelmektedir.
Teknik Ekip: Yönetmen (Isao Takahata) , Yapımcı (Toru Hara) , Senarist (Isao Takahata), Müzük (Michio Mamiya) , Görüntü Yönetmeni (Nobuo Koyama) , Kurgu (Takeshi Seyama) , Yapım Şirketi (Studio Ghibli / Shinchosha 1988) , Dağıtıcı (Toho)
Yazardan: Açıkçası gerçek bir hayattan esinlendiğini yeni öğrenmiş olarak bu durum beni çok daha derinden sarstı. Savaşın gerçeklerini göz önüne seren eşsiz filmlerden biri olduğunu rahatlıkla söyleyebilirim. Ki savaşı anlatan animelerin var olup olmadığını bu filmi izlemeyene kadar da bilgi sahibi değildim. Ateş Böceklerinin Mezarı’nda savaşın beraberinde getirdiği açlık, hastalık, korku, yaşam mücadelenin izleri göz önüne serildiğini ve tüm bunları iki küçük çocuğun gözünden empatik duygularlarla yaşayabileceğinizi belirtmeliyim.
Bu arada her yaşa hitap ettiğini de unutmamak gerekir. Kesinlikle izlenmesini tavsiye ediyorum ve bu anime filmine 10/10 veriyorum. Son olarak her okuduğumda aklıma bu animasyon filmi gelen, Nazım Hikmet’in ''Kız Çocuğu'' adlı şiiri ile bitirmek istiyorum. Sağlıcakla kalın…
Kapıları çalan benim kapıları birer birer. Gözünüze görünemem göze görünmez ölüler. Hiroşima'da öleli oluyor bir on yıl kadar. Yedi yaşında bir kızım, büyümez ölü çocuklar. Saçlarım tutuştu önce, gözlerim yandı kavruldu. Bir avuç kül oluverdim, külüm havaya savruldu. Benim sizden kendim için hiçbir şey istediğim yok. Şeker bile yiyemez ki kağıt gibi yanan çocuk. Çalıyorum kapınızı, teyze, amca, bir imza ver. Çocuklar öldürülmesin şeker de yiyebilsinler.
NAZIM HİKMET RAN

Yorumlar

Yorum Gönder

Bu blogdaki popüler yayınlar

Fatime Zerya Önler ile Röportaj

FİLM TAVSİYELERİ

Kitaplarıma Ulaşmak İçin